Sordum da adını Türk’ten alıyor,
Dillerde bu adla kalan türküler.
Asırlardır nice ezgi çalıyor,
Gönüllere nefes olan türküler.
Gitmezken gözünden tüm hatırası,
Sevdasıyla uzak ise arası,
Açılmışsa canda gönül yarası,
Kalplere vuslatı çalan türküler.
Aşka ömür koymak aşka hürmettir,
Sadırdan dem vurmak, aşka davettir,
Bütün olmazlara mukavemettir,
Mutluluğa yollar bulan türküler.
Cümle güzelliğe bitmez miattır,
Ahenge müptela candan biattır,
Doğadır, topraktır, tüm tabiattır,
N’olur etmeyin der, talan türküler.
Cesaretle sevgiye harmanlıktır,
Dosta can düşmana pek yamanlıktır,
Vatan, millet, bayrak, kahramanlıktır,
Yüreğe coşkuyla dolan türküler.
İnsanın acıyla zor savaşıdır,
Ölüme, zulüme, kan gözyaşıdır,
Ayrılık narında can yoldaşıdır,
Ağıt olup içten nalan türküler.
İnsanı insanla dertleştirendir,
Yüreklere vicdan yerleştirendir,
Derleyip toplayıp birleştirendir,
Dostluk deryasına dalan türküler.
Haklıdan yanadır, mazluma yandır,
Her nağmesi haksızlığa isyandır,
Hakka ayan kainata beyandır,
Dört bir yana haber salan türküler.
Bazen de nüktedir, bazen mizahtır,
Söz anlamayana sazlı izahtır,
Gördüğü yanlışa bir istizahtır,
Kabul etmez asla yalan türküler.
Anadır, babadır, evlattır, yardır,
Hasrete vesile gurbet diyardır,
Bozulan dünyaya içten ayardır,
Özleme merhemdir elan türküler.
Ayrı gayrı bilmez umumiyettir,
Sevgidir, saygıdır, samimiyettir,
Cana can olmaya sebebiyettir,
Kardeşliği şiar kılan türküler.